AMAÇ: PCNA kolorektal ve mesane karsinomlarında proliferasyon belirteci olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, PCNA’nın non-epitelyal over tümörlerinde proliferasyon indeksi olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır.
YÖNTEMLER: Patolojik olarak non-epitelyal over kanseri tanısı alan 30 olgunun PCNA immünreaktivitesi, streptoavidin-biotin antikor kompleksi kullanılarak değerlendirilmiştir. PCNA immünreaktivitesi ve Lİ indeksi ile non-epitelyal tümörlerdeki stage, grade ve lenf nodu tutulumu arasındaki olası ilişki araştırılmıştır.
BULGULAR: Çalışmamıza alınan hastaların yaş ortalaması 52.6 ± 6.7, ortalama doğum sayısı 3.1±1.5 ve ortalama vücut kitle indeksleri 26.7 ± 4.2 kg/m2 olarak belirlenmiştir. Olguların % 83’ü postmenopozal, % 17’si premenopozal dönemde olduğu, % 47’sinin 5 yıldan uzun süreli sigara kullanımı öyküsü bulunduğu saptanmıştır. En sık rastlanan histolojik tipin Disgerminom (% 27) olduğu, klinik evrelerine göre dağılımlarının ise; stage 1, 2, 3 ve 4 için sırasıyla % 33, % 13, % 47, % 7 olduğu gözlenmiştir. Histolojik olarak % 47’si grade 3, % 33’ü grade 2 ve % 20’si grade 1 olarak belirlenmiştir. Nonepitelial over tümörlerinde klinik stage ve grade arttıkça PCNA immunureaktivitesi ve Li indeksi de parelel olarak anlamlı artış göstermiştir (p<0.001). Diğer taraftan lenf nodu tutulumu ve tümör histolojik tipi ile PCNA immunreaktivitesi arasında anlamlı bir ilişki saptanamamıştır (p>0.05).
SONUÇ: Non epitelial over tümörlerde klinik ve histolojik evre ile PCNA ekspresyonu arasında bir korelasyon bulunmakla beraber, tümör proliferasyonu indeksi olarak PCNA kullanımı için daha ileri çalışmalar yapılması gerekmektedir.
OBJECTIVE: In colorectal and bladder carcinoma PCNA is used as a proliferation marker. This study examined the utility of PCNA as a proliferation index in non-epithelial ovarian tumors.
METHODS: In 30 cases diagnosed with routine pathological procedures as non-epithelial ovarian cancer, the PCNA immunoreactivity was evaluated by a streptoavidin-biotin antibody complex. The possible correlations between PCNA immunoreactivity and LI index with stage, grade and lymph node involvement in non epithelial ovarian tumors were investigated.
RESULTS: In our study, mean patient age 52.6 ± 6.7 years old, mean parity 3.1±1.5 and mean BMI 26.7 ± 4.2 kg/m2 were determined. It was found that 83 % of patients were at postmenopausal period and 17 % premenopausal and in patient histories, 47 % of patients were smoking over the five years. Most common hystological type was found as Dysgerminoma (27%) and clinical stage distributions were determined as stage 1 (33%), stage 2 (13%), stage 3 (47%), stage 4 (7%) in all patients. Grade 1 (20%), Grade 2 (33%) and Grade 3 (47%) were found according to histological classification.
In our study, it was determined in non-epithelial ovarian tumors that as stage and grade of tumor increased, PCNA immunoreactivity and LI index were also elevated statistically meaningful (p<0.001). No statistically meaningful correlation was found between PCNA immunoreactivity and lymph node involvement, or PCNA and histopathological type of the tumor (p>0.05).
CONCLUSION: Further studies are needed in order to use PCNA as tumor proliferation index in non-epithelial ovarian tumors.