ARAŞTIRMA | |
1. | Ratlarda Oral Olarak Verilen Linear Alkil Benzen Sülfonatın (Las) Serum Ve Karaciğerdeki Üre, Glukoz Ve Total Bilirubin Düzeyleri Üzerine Kronik Etkilerinin Araştırılması Chronic Effects Of Linear Alkyl Benzene Sulphonate (Las) Given By Oral Route On The Levels Of Glucose, Total Bilirubine And Urea In Serum And Liver Of Rats Meryem Şakar, Ahmet MengiSayfalar 39 - 48 AMAÇ: Bu araştırmada ratlara oral olarak verilen Linear Alkil Benzen Sülfonat (LAS)’ın serum ve karaciğerdeki glukoz, YÖNTEMLER: otal bilirubin ve üre düzeyleri üzerine kronik etkileri incelenmiştir. BULGULAR: Bu çalışmada LAS’ın %0.002 (0.14mg/kg)’lık ve %0.005 (0.35mg/kg)’lık dozlarının ratlarda kronik olarak herhangi bir toksisiteye neden olmayacağı ve ratlar için LAS’ın kronik etkilerinin SONUÇ: %0.01 (0.7mg/kg) ile %0.03 (2.1mg/kg) dozlarında ve 120.günden itibaren gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. |
2. | Tampon Çözeltide İmmunomanyetik Ayırma Ve Atp Biyolüminesans Yöntemleri İle Escherıchıa Colı 0157: H7 Sayımı Enumeration Of Escherichia Coli 0157: H7 By Using Immunomagnetic eparation And Atp Bıoluminescence In Buffer Solution S. Aykut Aytaç, Birce Mercanoğlu, Z. Yeşim ÖzbaşSayfalar 49 - 52 AMAÇ: Bu çalışmada; immunomanyetik ayırma yöntemi ile ATP biyolüminesans yöntemi birlikte kullanılarak, YÖNTEMLER: Escherichia coli 0157: H7 bakterisinin tampon ortamlarda sayımı yapılmıştır. BULGULAR: Çalışma sonucunda, ATP biyolüminesans ölçümü ile Escherichia coli 0157: H7 SONUÇ: sayımı arasında yüksek bir korelasyon katsayısı (r=0.8303) bulunmuştur. |
3. | Çeşitli Dondurma Yöntemlerinin Hep-2 Ve Tavşan Böbrek Hücrelerinin Kriyoprezervasyonunda Hücre Canlılığına Etkisi The Effect Of The Various Freezing Methods On The Cell Viability Of Cryopreserved Hep-2 And Rabbit Kidney Cells Nizami Duran, Fügen Yarkın, Adil M. AllahverdiyevSayfalar 53 - 60 AMAÇ: Bu çalışmada bovin serum albumininin, primer tavşan böbrek hücre kültürü ile HEp-2 devamlı hücre kültürlerinin kriyoprezervasyonunda hücre canlılığı üzerindeki rolü araştırıldı. YÖNTEMLER: Öncelikle hücrelerin yavaş, orta hızlı ve hızlı dondurma metodlarıyla kriyoprezervasyonu yapıldı. Kriyoprotektan madde olarak dimetil sülfoksit, gliserol ve Rowe karışımı kullanıldı. Hücreler %5 ve %10’luk kriyoprotektan madde ve 0, 5, 10, 20 ve 30g/mL bovin serum albumin içeren dondurma solüsyonları ile donduruldu. BULGULAR: Deneylerde en yüksek hücre canlılığı yavaş dondurma metodunda elde edilirken, bu metotda dondurma solüsyonuna katılan bovin serum albuminin konsantrasyonuyla doğru orantılı olarak hem primer tavşan böbrek hem de HEp-2 devamlı hücrelerinin canlılığı üzerinde istatiksel olarak anlamlı bir artış meydana getirdiği tespit edildi (p<0.001). SONUÇ: En yüksek hücre canlılığı %10 dimetil sülfoksit ve 30g/mL albumin içeren dondurma solüsyonunda elde edildi. Hücre canlılığı tavşan böbrek hücreleri için %93±1.1, HEp-2 hücreleri için de %96±1.7 olarak bulundu. Her iki kültür arasında hücre canlılığı açısından istatiksel olarak bir fark görülmedi (p>0.05). |
4. | Afyon Bölgesi Kan Donörlerinde Viral Enfeksiyon Etkenlerinin Araştırılması An Investigation On The Causative Agents Of Viral Infections In Blood Donors In Afyon Region Mustafa Altındiş, Funda KoçoğluSayfalar 61 - 66 AMAÇ: Ülkemizde kan merkezlerinde HBsAg, anti-HCV, anti-HIV 1/2 ve VDRL (veya RPR) zorunlu donör tarama testleri olarak uygulanmaktadır. YÖNTEMLER: Toplumun sosyoekonomik çeşitliliğini temsil etmesi bakımından donör tarama test sonuçları o bölgedeki popülasyonun seroprevalans değerleri hakkında da bilgi verebilmektedir. BULGULAR: Bu çalışmada da Kocatepe Üniversitesi Uygulama Araştırma Hastanesi Kan Bankası donörlerinin Ekim 1999-Haziran 2000 tarihleri arasındaki test sonuçları ile Sağlık Bakanlığı Afyon Devlet Hastanesi Kan Merkezi donörlerinin Ocak 1999-Aralık 1999 dönemindeki tarama sonuçları retrospektif olarak incelenmiştir. SONUÇ: ELISA yöntemi kullanılarak 5350 donörün 469’unda (%8.7) HBsAg, 278’inde (%5.2) ise anti-HCV pozitif olarak bulunmuştur. Konfirme edilmiş anti-HIV pozitif olguya rastlanmamıştır. |
OLGU SUNUMU | |
5. | Campylobacter Jejuni Spp. Jejuni’ye Bağlı Bir Bakteriyemi Olgusu A Case Of Bacteremia Due To Campylobacter Jejuni Spp. Jejuni Ahmet Celal Başustaoğlu, Abdullah Kılıç, Mustafa Özyurt, Vedat Turhan, Gülşen HasçelikSayfalar 67 - 70 Campylobacter jejuni spp. jejuni enfeksiyonlarının bakteriyemi, menenjit ve artrit gibi ekstraintestinal sistemik komplikasyonları sistemik yayılımın bir komplikasyonu olarak nadiren karşımıza çıkmaktadırlar. Bu çalışmada bakteriyemi patogenezinde nadir rol oynayan Campylobacter jejuni spp. jejuni olgusunun rapor edilmesi amaçlanmıştır. |
DERLEME | |
6. | Gıdalardaki Biyojen Aminler Ve Önemi Biogen Amines In Food Neslihan Alper, Ayhan TemizSayfalar 71 - 80 GİRİŞ Biyojen aminler, aminoasitlerin dekarboksilasyonu ya da aldehit ve ketonların aminasyon ve transaminasyonu ile oluşan temel azotlu bileşiklerdir (1,2). Bunlar alifatik, aromatik veya heterosiklik yapıda düşük molekül ağırlığına sahip organik bazlı bileşikler olup, hayvan, bitki ve mikroorganizmaların normal metabolik aktiviteleri sonucunda oluşmaktadırlar (2,3-7). |